MAT 5B

Burak sınıfımızın en yakışıklı ve en şamatalı jönlerinden biridir. Sınıfça dersi kaynatmakla görevlendirilmiştir. Her ders "Burak yeter artık çık dışarı" sözlerine alışmış olmalı ki hocalar ne zaman "Burak" dese o hemen devamını getirir, yeter artık çık dışarı sözlerini tekrarlardı. Eğer Burak'ın yanında oturabilme şansına eriştiyseniz arkasındaki espritüelliğini anlarsınız. Özellikle mat dersinde tüm yeteneklerini ortaya koyardı. Sakın Burak'a Romayı kim yaktı? diye sormayın. Sorarsanız Ben yaktım diyecektir. Sakın inanmamazlık etmeyin. Yoksa Roma yerine okulumuzu yakabilir. Bu deliliği de onun tabii ki hocaların ve sınıfın ilgi odağı olmasını sağlamıştır. Burak'ın diğer bir özelliği de onun yeleli saçlandır. Genellikle olmasa bile arada sırada saçlarına bakar, "Vay be saçlara bak" sözleriyle kendini överdi. En sinir olduğu şey de saçlarıyla oynanmasıydı. Sinir etmek isteyenler bence saçlarına sarılsın . Rahat, sorumsuz yaşamaya bayılır. Kendisi tam bir marka delisi olup, giysilerini takdim etmeye bayılırdı ve dersin son 10 dakikasında reklamlara girerdik. Burak, "gömleğin çok güzelmiş" deyince başlar saymaya Cotton Bar, kravatım Karaca deyip kendisinin reklamını yapardı. En meşhur sözleri ise "Günaydın Millet, Ne haber bebek, hastayım ulan" gibi sözlerdir ve bu sözler adeta onunla bütünleşmiştir. Burak, düşüncelerimizi bu kadar sınırlamak zorundayız ve sana senin sözlerinle veda etmek istiyoruz "Sana hastayım bebek".

Hayatta her şeyini unut; ama arkadaşlıklarını ve dostluklarını asla!

TUĞBA - BUKET - DİLEK - ELİF

4773 BURAK TIKNAZ