MAT 5B


Onu tanımak çok kolay. Yürüyüşünden, konuşmasında, gülüşünden ... tanıyabilirsiniz. Okulun en cana yakın, en sempatik kızıdır. Bu sempatikliğine muhteşem bir fizik ve güzel bir yüzde eklediniz mi işte size Dilek. Bu güzelliği aralayıp onun içine girdiğiniz zaman anlarsınız ki bu dış güzellik onun içinden, o sıcacık yüreğinden geliyor.
Dilek'in en büyük zaafı müziktir. Bir müzik duyduğu zaman hemen soluğu sınıfın ortasında alır ve bir güzel oynamaya başlar. Onun oynamasını durdurmak dünyanın dönmesini durdurmakla eş anlamlıdır.
Yazılılara çalışmaya pek ihtiyacı yoktur. Çünkü onun üstün bir sallama yeteneği vardır. Öyle ki yazılılarda onun sallamalarının etkisiyle yer yerinden oynar, özellikle tarih dersinde bu sallantıları Rusya'yı bile etkisi altına alır.
Arkadaşımızın üçüncü dönemden itibaren futbola ilgisi artmış ve okul futbol maçlarıyla yakından ilgilenmeye başlamıştır. Midesine oldukça düşkün olan Dilek'in kantinde patates ve turşulara öyle bir saldırışı vardır ki Hülya abla hayatını koruyabilmek için turşu ve patatesleri daha o gelmeden tezgahın altına kaldırır.
En büyük zevklerinden birisi de arkadaşlarına sataşmak ve onları kızdırmaktır. Özelliklede Tuğba'ya batırdığı kalemle de kızcağızın vücudunda hava delikleri açmıştır.
Şaka bir yana Dilek gerçek bir dosttur. Sevecenliği, cana yakınlığı onu mükemmel bir insan yapmıştır.
Biz iyiyi, kötüyü, dostluğu, paylaşmayı beraber yaşayan altı genç kızız. İleriki hayatında Dilek arkadaşımıza kocaman kocaman mutluluklar dileriz "Eğer bir gün yüreğinde kasırgalar eserse; Geçirdiğimiz güzel günleri hatırla ve; GÜLÜMSE"
TUĞBA-NİMET-SEVİNÇ-ELİF-BUKET